Yeryüzünde Bir Cennet: Dalaman

1600 yıl süren Likya egemenliğinde Likya; İranlılar döneminde Karia ve Osmanlı döneminde de Hıdıvi Abbas Paşa olarak anılan Dalaman; doğanın, yeşil kollarıyla adeta denizi sarıp kucakladığı, göreni hayran bırakan, yaz turizminin en gözde noktalarından biri. Yukarıda adından bahsettiğimiz Hıdıvi Abbas Paşa sayesinde, hiçbir zaman tren uğramamış bir tren garına da ev sahipliği yapan ve 1981’de açılan Dalaman Uluslararası Havalimanı’yla kolayca ulaşabileceğiniz Dalaman’da, dört ya da beş yıldızlı Muğla Dalaman otellerinde kalabileceğiniz gibi, çok sayıda butik otel ve pansiyonu da tercih edebilirsiniz. Muğla Dalaman otel fiyatları; sundukları olanaklara göre farklılık göstermekle beraber, her bütçeye uygun ekonomik seçeneklere de sahiptir.

Dalaman’da Nereye Gidilir, Ne Yapılır, Ne Yenir?

1893 yılında, Abbas Hilmi Paşa, padişah fermanıyla Mısır Hidivi olarak atanır. 1905 yılında da yatıyla Sarsala Koyu’na gider ve bölgenin güzelliğine hayran kalır. Önce koya bir depo ve iskele, ardından da Dalaman’a kadar uzanan bir yol yaptırır. 1908’de, valisi olduğu Mısır’ın İskenderiye kentine bir tren garı inşa ettirmeyi planlamaktadır. İnşaat işini verdiği Fransızlar, projeleri karıştırırlar ve istasyon inşası için gerekli malzemeleri Dalaman’a gönderirler. Paşa’nın Dalaman’daki işçileri hemen işe koyulurlar ve Dalaman’da planlanan av köşkünün yerine bir tren garı inşa edilir. Dalaman’a dönen Paşa, gördüğü manzara karşısında çok şaşırır. Çünkü Dalaman’da tren yolu yoktur. Paşa, yine de bu güzel binayı yıktırmaz ve Dalaman, dünyada trenin uğramadığı belki de tek tren garına böylece sahip olmuş olur.

Elbette inci gibi koylarıyla, sıcacık deniziyle Dalaman deyince aklınıza deniz, kum, güneş ve yaz tatili geliyor. Ama şehirler, hikayeleriyle vardır. Dalaman’a geldiğinizde, önce, yukarıda kısaca bahsettiğimiz trensiz Dalaman Tren Garı’na da mutlaka bir uğrayın deriz. 

Belki de sonra, deniz ve güneşin tadını çıkarmadan önce, 13. yy’da Rumlar tarafından inşa edilen Antik Demirciler Çarşısı’na da bir uğrayıp, unutulmaya yüz tutmuş demircilik işinin nadide örneklerinden alırsınız. Ardından da, eski Karya dilinde “At Şehri” anlamına gelen Hippokome Antik Kenti’ni; Kapıdağ Yarımadası’nın üzerindeki tarihi noktaların gezildiği yol üzerinde bulunan Lissai Antik Kenti’ni ve antik çağlarda, kanatlı at Pegasus’un sahibi Bellaforonte’nin de yaşadığı Tlos Antik Kenti’ni ve Dalyan Kral Mezarları’nı da gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz. İsmi, Apollon’un oğlu Telmessos’dan gelen antik kentin tarihinin de MÖ 3000’lere kadar uzandığını; antik çağda Likya’nın dini merkezi olan ve bugün, yerli yabancı pek çok turist için çekim merkezi olan Letoon’un da Xhantos ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer aldığını hatırlatalım.

Marmaris ile Fethiye arasında yer alan 229 kilometre uzunluğundaki Dalaman Çayı; adrenalin tutkunlarının gözde adreslerinden birisidir ve rafting için son derece uygundur. Rafting yaptıktan sonra da civardaki çok sayıda balık restoranlarında kendinize bir ziyafet çekmenizi öneririz.

Tabii ki Dalaman’ın alameti farikası diyebileceğimiz koylarına geldi sıra. Günlü ağaçlarıyla sarmalanmış Günlüklü Koyu; Türkiye’nin en güzel koylarından birisi kabul edilen ve 700 nüfuslu küçük bir köyde bulunan Ekincik Koyu; çam ormanlarının kokusuyla nefes aldıkça güzelleşen Sarsala Koyu; Kapıdağ Yarımadası’nda bulunan, bakir Gökgemile Koyu ve ressam Bedri Rahmi’nin kayalara çizdiği balık figürleriyle bilinen Bedri Rahmi Koyu; Dalaman’daki çok sayıda koydan en bilinenleri. Sarsala Koyu’na giderken, içinde adacıkların da olduğu Kocagöl’e de mutlaka uğramalısınız.

Türkiye’nin en ünlü plajlarından, 7 km uzunluğundaki Sarıgerme Plajı’na ve bir bölümü Carette Caretteların yumurtlama alanı olan İztuzu Plajı’na da yolunuzun düşeceğine eminiz.

Ayrıca, dünyaca ünlü Dalyan çamur banyosunu da mutlaka denemelisiniz. Sıcaklığı 40 dereceye kadar çıkan ve kükürt fışkıran bu sular, çeşitli rahatsızlıklara iyi gelmektedir.

Eğer yolunuz düşerse, Muğla’nın ünlü köy düğünlerine de bir uğramanızı tavsiye ederiz.

Deniz, kum, güneş, muhteşem bir doğa ve tarih... İnsanın karnını acıktırıyor bütün bunlar. Tarhana Çorbası’yla başlayıp, Çökertme Kebabı; Döş Dolması; Ekşili Balık; Kefal Dolması; Börülce Ekşilemesi ya da Kaya Koruğu Salatası’yla devam edebilirsiniz. Her çeşit balığı taze olarak tüketebileceğinizi de unutmayın.

Yapmadan Dönmeyin

• Dalaman’ın hikayesine ayrı bir paragraf açan, tarihi boyunca trenin hiç uğramadığı Dalaman Tren Garı’na mutlaka uğrayın.
• Çam ağaçlarının eşliğinde, bakir Sarsıla Koyu’nun keyfini çıkartmadan Dalaman’dan ayrılmayın.
• Sarıgerme Plajı ve Ekincik Koyu’nda, denizin ve güneşin keyfini çıkartın.
• Dalaman Çayı’nda rafting yapın.
• Telmessos Antik Kenti’ni, Dalaman ve yakın bölgesinin binlerce yıllık tarihini keşfedin.
• Şifalı Kükürt Gölü olarak bilinen ve Kapukargın Mahallesi sınırları içinde bulunan Kükürt Havuzları’nda bir huzur molası verin.
• Az bilindiği için Gizli Vadi diye de adlandırılan Akkaya Vadisi’ne ata binin, kanoyla gezin.
•  Antik Demirciler Çarşısı’na uğrayıp, nadide el işlerinden alın.
• Dalaman ve Muğla’nın yöresel lezzetlerinin tadına bakın.