Barbaros Hayreddin’in Beş Taşından, Beşiktaş’a
Beşiktaş,İstanbul'un en eski ve tarihi ilçelerinden birisi. Önce, Beşiktaş adının, eskiden Taş Beşik anlamına gelen Kune Petro’dan geldiği, sonradan ise Barbaros Hayreddin Paşa’nın gemilerini bağlamak için sahile diktirdiği beş tane direkten dolayı buraya “Beş-Taş” adının verildiği ve bunun da zaman içinde Beşiktaş’a dönüştüğü rivayet edilmiş.
Çok sayıda saray, köşk, park ve koruya ev sahipliği yapan; Osmanlı döneminde de Kaptan-ı Deryaların semti olan ve turistik açıdan oldukça yoğun olan Beşiktaş’ta, İstanbul Beşiktaş otelleri; son derece konforlu ve lüks otellerden, orta halli otellere kadar pek çok seçeneği barındırıyor. İstanbul Beşiktaş otel fiyatları; lüks ve konfor beklentisinde olanlar kadar, ekonomik seçenekler arayan misafirlerine de farklı alternatifler sunuyor. Sitemizden, sizin için en uygun İstanbul Beşiktaş otelini bulabilirsiniz.
Beşiktaş’ta Nereye Gidilir, Ne Yapılır, Ne Yenir?
İstanbul, 16. yy’da sur dışına taşıp yeni yerleşimlerle büyük bir metropol haline gelmeye başlayınca, Beşiktaş da bir yerleşim yeri kimliğini kazanmış. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa döneminde de denizcilik açısından önemli bir yer haline gelen Beşiktaş, o dönemde Osmanlı donanmasının gemilerine liman görevi görmüş. 1546 yılında vefat eden Barbaros Hayreddin’in türbesi, adına yaptırılan cami, medrese ve sübyan mektebi de Beşiktaş’tadır.
17. yy’da Beşiktaş koyu doldurulmaya başlanmış ve bölge; padişahların dinlenme ve eğlenceleri için bir “hasbahçe”ye dönüştürülmüş. Kızkardeşi Hatice Sultan için Fransız mimar Melling’e bir saray da inşa ettiren III. Selim, bölgedeki batı tarzında bina yaptıran ilk padişah olmuş. II. Mahmut da Topkapı Sarayı’nda ikamet etmesine rağmen, zamanının büyük bölümünü Beşiktaş sahilindeki saray ve kasırlarda geçirmiş. Bunun sonuncunda, resmi olarak olmasa bile Osmanlı saltanatı, fiili olarak Beşiktaş’a yerleşmiş. Abdülmecit’in inşa ettirdiği Dolmabahçe Sarayı’yla da bu durum resmiyet kazanmış. Sonraki bütün padişahlar da, yine Beşiktaş’ta bulunan Yıldız ve Çırağan Sarayları’nda oturmuşlar. Bu nedenlerdir ki Beşiktaş ilçesi, saltanat yıkılana kadar Osmanlı tahtına ev sahipliği yapmıştır.
Atatürk’ün de, Kurtuluş Savaşı’ndan önce, annesi Zübeyde Hanım’ın akaretlerde bulunan evinde ikamet ettiği bilinmektedir. Bugün bu bina, Akaretler Mustafa Kemal Müzesi’dir. Atatürk, 1927-1938 arasında Dolmabahçe Sarayı’nda yaşamış ve 10 Kasım 1938’de, yine burada hayata gözlerini yummuştur. Atatürk’ün vefat ettiği oda, bugün Beşiktaş’ın en çok ziyaret edilen noktalarındandır.
Tarihi boyunca, pek çok farklı din ve mezhebin bir arada huzur içinde yaşadığı Beşiktaş; Arnavutköy’den Aşiyan’a; Balmumcu’dan Bebek’e; Kuruçeşme’den Ortaköy ve Yıldız’a kadar her noktasında hem tarihi hem de turistik pek çok yer barındırıyor. Çırağan Sarayı’ndan başlayarak; Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı, Fer’iye Sarayları ve Ihlamur Kasrı, o dönemin nostaljisini yaşayabileceğiniz önemli tarihi yapılar. Beşiktaş, doğal güzelliklerinin bozulmadan korunduğu; Yıldız Korusu, Naile Sultan Korusu, Naciye Sultan Korusu, Vakıf Korusu başta olmak üzere pek çok koruya da ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, çok sayıda cami, havra, kilise ve sinagogla birlikte; Aşiyan Müzesi, Yıldız Sarayı Müzesi, Deniz Müzesi, Resim ve Heykel Müzesi gibi müzeler de ziyaretçilerini bekliyor.
Bu kadar tarihi yapının arasında, aynı zamanda modern sosyal hayat da bütün canlılığıyla yaşamakta. Dünyaca ünlü markaların bulunduğu mağazaları ve canlı sosyal hayatıyla Nişantaşı; her zaman cıvık cıvıl Ortaköy ve Beşiktaş sahilinde bulunan sayısız kafe ve restoranda, farklı lezzetleri aynı anda bulabilmeniz mümkün. Türkiye’nin ilk futbol kulüplerinden BJK Spor Kulübü’nün de, ilçenin en önemli sembollerinden olduğunu hatırlatalım.
Daha Fazla Göster