Adaklı'nın Gizemli Tarihi ve Adaklı Gezi Rotası
Eski adı Azakpert olan 1926 yılında Erzincan iline bağlanmadan önce uzunca bir süre Erzurum'a bağlı bir köy olarak anılan Adaklı, 1936 yılında ilçe statüsüne kavuşmuş ve Bingöl ili sınırlarına dâhil edilmiştir. 1960'lı yıllara kadar ismi Ermenice bir kelime olan Azakpert, yıldız kalesi anlamını taşımaktadır. Yine ilçenin mahallelerinden biri olan Döşlüce mevkii Ermenicede "Sunaklar" anlamına gelen bir kelimeden alıntılanmış ve yüksek ihtimalle Adaklı'nın şuan ki isminin de temelini oluşturmuştur. Buradan anlaşılacağı üzere çok köklü bir geçmişe sahip olan ve olasılıkla Hititlerden bu yana bir yerleşim bölgesi haline gelmiş ilçe, uzun süre Ermeni ve Bizans egemenliğinde kalmasını takiben ilçede çok sayıda bu dönemlere ait kalıntılar mevcut olmuştur. Osmanlı Dönemi'nden önce bölgede Akkoyunlular yaşamış, mimari kalıntılarda bulunan koyun kabartmaları yapıların kime ait olduğunu kanıtlayacak nitelikler bizlere sunmaktadır. Şehir merkezine sürekli çalışan dolmuşlar aracılığıyla ziyaret edebileceğiniz ilçe takribi 25 kilometre uzaklıkta olup, Bingöl gezi rotası içerisine de dâhil edebileceğiniz otuz beş farklı köyü ve pek çok mezrası ile ziyaret edenlerin akıllarında güzel hatıralar bırakmaktadır.
Bölgede termal oteller, küçük ahşap binaları ile butik oteller, çok sayıda pansiyon bulunmaktadır. HotelForex.com aracılığı ile direkt olarak iletişime geçebileceğiniz ve hatta fiyat konusunda pazarlık yapabileceğiniz, Adaklı doğa otelleri, apart oteller, Adaklı termal otelleri hem hızlı gezi planları için hem de erken rezervasyon fırsatları için size birçok farklı seçenek sunmaktadır.
Adaklı Gezilecek Yerler
Adaklı Çeşmesi: Mimari açıdan çok göz doyurucu olmasa da yapıldığı zamandan bu yana korunmuş bu önemli çeşme yine üzerindeki koyun kabartması ile Akkoyunlular dönemine tarihlenmekte, yapıldığı dönemde belli ki yörede suyun ulaştığı ilk alan olmasından mütevellit Adaklı ilçesinin merkez noktalarından biridir.
Adaklı Tarihi Tapınak: Adaklı Çeşmesi'nin hemen bitişiğinde yer alan bu tapınak sadece orada yaşayan insanlar tarafından bilinmekte, eğer yazımızı okumadıysanız muhtemelen Adaklı gezi rotası yaparken içine katmayacağınız bu tarihe ışık tutan mimari aslında girişinde bulunan kabartma ile onu fark edenlerin dikkatini üzerine çekiyor. Kabartmada elinde mızrak olan atlı bir adam ve atın ayaklarının altında duran bir yılan olduğunu söyleyebiliriz. Bakımsızlık nedeniyle çok iyi durumda olmasa da hala ihtişamı ile göz dolduran tapınak döneminde başrahibin çocuklarının vaftiz edildiği suyun, yani Adaklı Çeşmesi'nin de kaynağını oluşturuyor.
Adaklı Buzul Göller: Adaklı Dağları'nda olan ve Türkiye'nin coğrafi özellikleri sebebiyle çok sık karşılaşmadığımız bu jeolojik harika kesinlikle görülmeye değer. Günümüzden on bin yıl önce eriyen buzulların sebep olduğu çöküntülerin yağmur ve kar suyu ile dolması ile sonuçlanmış bu buzul göller sizlere harika bir göz ziyafeti sunacak.
Zağ Mağarası: Bizans dönemine ait M.S. 5.yüzyılda insan eliyle inşa edildiği düşünülen Zağ Mağarası, yirmi altı odalı, üç katlı, her odada kendine ait bir bacası ve kapısı olan, katlara çıkak için özenle tasarlanmış merdivenleri ile dönemine göre yüksek teknoloji kullanıldığını akla getirmektedir. Bu şahesere ulaşmanız için biraz tırmanış yapmanız gerekli olsa da; üç yüz metre sonra mağara içine girdiğinizde yaşayacağınız o görsel şölen tüm yorgunluğunuzu unutturacak.
Adaklı Karer Yaylası: Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinden tarihsel önemini de öğrendiğimiz, çok çeşitli çiçeklerle bir doğa harikası olan Adaklı Karer Yaylası, hem seyahat etmeyi sevenler için keşif rotalarına eklemeyi düşünebileceği hem de yöre halkı ve hayvanları için yazları geçirdikleri bir alan olmasıyla ünlüdür. Çok çeşitli çiçekleri içinde bulunduran yaylada dolaşan arılar pek tabi Bingöl'ün meşhur balını burada yapmaktadırlar. Hem kendinize hem sevdiklerinize Karer Yaylası yerlilerinden alabileceğiniz, bu tamamen organik ballar sadece tatları ile değil, farklı çiçeklerden çeşitlenmiş onlarca şifayı da içinde bulundurmaktadır.
Daha Fazla Göster