Yaşayan Osmanlı Kasabası: Göynük
Uluslararası Cittaslow (Sakin Şehir) Birliği’nin de bir üyesi olan Göynük, bir kısmı 700 yıl önce yapılmış olduğu halde hala faal olarak kullanılan tarihi yapılarıyla, Osmanlı kasabalarının yaşayan bir örneği adeta. Gelenekleri, kıyafetleri, folkloru ve yöresel mutfağıyla geçmişten günümüze gelen kültürünü halen yaşatan şehrin tamamı SİT alanı ilan edilmiş.
Bolu sınırları içinde bulunan ve hem Ankara’dan hem de İstanbul’dan kolaylıkla ulaşımın sağlanabildiği bu nadide şehirde; 5 yıldızlı Bolu Göynük otelleriyle birlikte, tarihi konakların çoğu da butik otel olarak işletiliyor. Aradığınız konforla beraber, sessiz ve huzur dolu bir kaçamak yapabileceğiniz Göynük’te; Bolu Göynük otel fiyatları, sundukları konfora göre farklılık göstermekte.
Göynük’te Nereye Gidilir, Ne Yapılır, Ne Yenir?
Roma ve Bizans’tan Osmanlı’ya kadar pek çok medeniyetin gelip geçtiği Göynük’ün bilinen ilk adı; Koinon Gallicanon. İlk yerleşimin MÖ 8. yy’a kadar dayandığı ilçenin bu kadar ünlü olma nedenlerinden birisi, elbette ki fazlasıyla iyi korunmuş geleneksel Osmanlı mimarisi; huzurlu, sakin bir şehir olması ve bir diğeri de Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’in türbesinin burada bulunması. Akşemseddin, bir yolculuğu sırasında geçtiği Göynük’e hayran kalmış ve yerleşmeye karar vermiş. Ömrünün kalan kısmını Göynük’te geçiren büyük hoca, burada da vefat etmiş. Fatih Sultan Mehmet de, çok sevdiği hocasına bir türbe yaptırmış. Akşemseddin Hazretlerinin Türbesi, Osmanlı yaşantısının canlı bir örneği olan Göynük’ü adeta tamamlıyor. Her yıl, Mayıs ayı sonunda Akşemseddin adına Göynük’te bir şenlik düzenlendiğini de hatırlatalım.
Türbenin hemen yanında bulunan Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hamamı’na da, hazır gelmişken mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz. Cami; 2. Osmanlı padişahı Orhan Bey’in büyük oğlu Şehzade Gazi Süleyman Paşa tarafından 1331-1335 yılları arasında yaptırılmış, bölgenin ilk Osmanlı eserlerinden. Rivayete göre; bir işçinin elindeki taşı, inşaata koymadan getirip götürdüğünü fark eden Süleyman Paşa, işçiye bunun nedenini soruyor. İşçi de sabah yıkanamadığını ve bu mübarek yapının temeline bu yüzden taşı koymak istemediğini söyleyince, Süleyman Paşa caminin yanına bir de hamam inşa ettiriyor.
Tabii ki Göynük’ü Göynük yapan tarihi konaklarına da uğramadan olmaz. Müderrisler Konağı; 1340’larda, Gazi Süleyman Paşa’nın da yaşadığı ev aynı zamanda. Bugün restoran ve otel olarak işletilen bu konağı, ücretsiz gezebilirsiniz. Tabii ki girişte ayakkabılarınızı çıkartmak şartıyla.
Tarihi Osmanlı konakları açısından oldukça zengin olan Göynük’te; 19. yy’da, Hacı Nuri Efendi tarafından yaptırılan Akşemseddinoğlu Konağı’nın girişinde, hocaların hocası Akşemseddin’in soy kütüğünü de inceleyebilirsiniz.
200 yıllık Gürcüler Konağı’nı ve Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın, İstanbul’dan Ankara’ya giderken rahatsızlanınca üç gün kaldığı Postacılar Konağı’nı da görülecekler listenize eklemelisiniz.
Akşemseddin gibi Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin müritlerinden olan Ömer Sikkin Hazretleri’nin türbesi de merkezden 5 dakikalık bir mesafede bulunmakta.
Tabii, Göynük’ün sembol yapılarından olan Zafer Kulesi’ne de uğramamak olmaz. Cumhuriyet döneminin ilk kaymakamı Hurşit Bey tarafından yaptırılan bu kulenin, cumhuriyet döneminin de ilk eseri olduğu rivayet ediliyor. Kuleden, panoramik olarak Göynük’ü izleyebilirsiniz.
Ayrıca; Göynük’ün 27 km doğusunda yer alan ve denizden 820 metre yükseklikteki Sünnet Gölü, çevresinde sessiz ve sakin doğasının tadını çıkarıp piknik de yapabileceğiniz muhteşem bir güzellik. Aynı şekilde, Göynük’ün 11 km kuzeyinde bulunan Çubuk Gölü’nü de ziyaret etmek isteyebilirsiniz. Kayabaşı Tepesi’nden inen heyelanın vadiyi tıkaması sonucu, tamamen doğal yollarla oluşan Çubuk Gölü’nde, Çubuk Yaylası’na kadar uzanan bir yürüyüş parkuru da vardır.
Bolu yöresinden çıkan aşçıların ünü malum. Osmanlı’nın son dönem saray aşçıları da bu bölgeden çıkmış. Keşli Cevizli Kaşık Sapı Mantısı, Keşli Cevizli Erişte, Güveçte Et, Güveçte Kaşarlı Kanlıca Mantarı, Tava Yoğurdu, Oklava Baklavası, Tahinli Pide ve Osmanlı sofrasının daha pek çok lezzetini, mahir ellerden tadabilirsiniz. Ayrıca Ramazan ayında Göynük’e yolunuz düşerse, bu kutsal aya özel 12 yemeklik bir mönüyle, midenize bayram ettirebilirsiniz.
Göynük, geleneksel el işçiliği ve tahta oymacılığıyla da Osmanlı’yı günümüzde de yaşatan yerlerden. Bolu’nun ilk tescilli coğrafi işaretli ürünü olan Göynük Tokalı Örtmesi’nden hediyelik olarak alabilirsiniz.
Yapmadan Dönmeyin
- Göynük’ün, geleneksel Osmanlı mimarisinin örnekleri olan ve Safranbolu’yu aratmayan konaklarını mutlaka gezin. Uluslararası Cittaslow Birliği’ne üye olan bu sakin ve huzurlu şehrin sokaklarında, Osmanlı dönemini yaşayın.
- Fatih Sultan Mehmet’in de hocası olan Akşemseddin’in türbesini ve hemen yanı başında olan Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hamamı’nı da listenize ekleyin.
- Zafer Kulesi’nden Göynük’ü izleyin.
- Sünnet ve Çubuk Gölleri’ninin çevresinde yürüyüş yapıp oksijen depolayın.
- Ünlü Bolu aşçılarının elinden, Osmanlı’nın geleneksel mutfağını tatmayı unutmayın.
Daha Fazla Göster