Savat, Gümüşe Şekil Veren Yetenekli Eller
Ankara-Eskişehir karayolu üzerinde, Eskişehir il tabelasını gördükten hemen sonra sağa doğru açılan yola saparsanız Alpu'ya ulaşmış olacaksınız. Çok belirgin bir tabelası olmadığı için dikkatlice giriş yapmaya özen göstermenizi tavsiye ediyoruz. Eğer kendi arabanızla gitmiyorsanız Ankara-İstanbul hızlı tren hattının Alpu ilçesi için durağı mevcuttur. Bu keyifli tren yolculuğunu Alpu gezi rotası başlangıcı olarak kabul edebilir, tren istasyonunu etraflıca gezebilir, yazılı levhalardan Alpu tarihini okuyabilirsiniz.
Anadolu'nun birçok ilçesi gibi burada da Hititler ve Friglerden sonra Selçuklu hüküm sürmüş, halen Bozan olarak anılan yere kıymetli uç beylerinden biri olan Boz Han altı ailenin beraber burada yaşayabileceği bir han yaptırmış ve bölgeye adını vermiştir. Şuan eski Alpu olarak anılan bu yöre 1921'de Yunan işgaline uğramış, hemen ertesi yıl geri kurtarılmıştır. Yöre insanlarının çoğunluğu Romanya ve Bulgaristan göçmenlerinden oluşmaktadır. 1987 yılında ilçe statüsüne kavuşmuştur. Rakımı 700 metre olan Alpu genel olarak bir ova üzerine kurulmuş yerleşim birimidir.
Alpu Otelleri
Alpu gezi planı için sınırlarınızı belirlediyseniz, konaklama imkânları ve tesislere ait özellikleri netleştirmek adına, iş gezileriniz, keşif planlarınız ve tatilleriniz için hotelforex.com sitemiz aracılığıyla dilediğiniz otele göz atabilir, hatta fiyat pazarlığı yapmak isterseniz oteller ile direkt iletişime geçebilmeniz için sitemiz imkân tanımaktadır.
Alpu Gezilecek Yerler
Her ne kadar doğasıyla içinizi huzurla dolduracak bir yer olsa da Alpu, tarih meraklıları için pek çok kanıt sunacak yerlere sahiptir. Bunlardan en önemlisi arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılmış Midaion-Karahöyük'tür. Alpu Ovası'nın neredeyse tamamını kaplayan, Tunç Çağı'ndan bugüne kadar hep yerleşim yeri olarak kullanılmış bu bölgenin ilk kuruluşu Frigya Kralı Midas'ın hükümdarlık yıllarına denk gelmektedir. Beş yüz metre çapında bir bölgede kurulu, Türkiye'de ki en büyük höyüklerden biri olan bu alanda bir de nekropol bulunmaktadır. Kazı çalışmaları henüz tamamlanmamıştı ancak bölgede pek çok kaçak kazı çukuru gözlemlenebilir. Buradan çıkarılan heykelcikler, steller ve sikkeler, Eskişehir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.
Alpu Gökçekaya baraj yolu güzergâhı üzerinde ilerlediğinizde yeşiller arasında yapacağınız 40 dakikalık bir yürüyüş sonrasında Kara Mağara'ya ulaşacaksınız. Mağaranın içi ziyarete açık, doğal oluşumlu sütunla, damla taşları, sarkıtlar ve dikitler zamanı durdurmanıza yardımcı olacak. Mağara önünden çevreye baktığınızda kendinizi Alpu Ovası'nda uçan bir kuş gibi hissedeceksiniz.
Alpu Hediyelik Eşya
Lületaşı: Tespih yapımında sıkça kullanılan lületaşı, dünyada sadece buradan çıkmaktadır. Lületaşı kuru ve sulu ocak tiplerinden çıkarılmakta olup, yer yer 100 metreden fazla derinlikte var olabildiğinden, maden süreci oldukça zorlu bir taş olmasıyla birlikte, güzelliği ile göz doldurmaktadır. Madenden ilk çıkarıldığında yumru halinde bulunan lületaşı hem işlenmiş hem de ham haliyle satışa çıkarılmaktadır. İlçenin önemli geçim kaynaklarından biri haline gelmiş bu madencilik taşın yapısı sebebiyle de kolay işlenebilir olması, bu kadar rağbet görmesine sebep olmuştur.
Savat (Gümüş İşlemeciliği): Lületaşının ününe eşdeğer başka bir zanaat vardır Alpu'da. Gümüş işlemeciliği Alpu'da bugün halen usta eller tarafından sürdürülmekte, zanaatkârlar bu üretim dalının ölmemesi için ellerinden geleni yaparak yanlarında bu işi geleceğe taşımak adına çıraklar da yetiştirmektedir. Yerel dükkânlarda gümüş işlemeciliğinin en zarif örneklerine rastlayabilir ve hatta yapılış aşamasını izleyebilirsiniz. Sevdikleriniz veyahut kendiniz için atın alabileceğiniz bu çok değerli küpeler, bileklikler, yüzükler ve kolyeler bir fabrikasyon üretim gibi değil, sadece size ait birer sanat parçası olarak hem Alpu gezi rotanızdan kalan bir hatır olacak hem de bu güzel zanaatın daha çok yıllar devam etmesine katkıda bulunmuş olacaksınız.
Daha Fazla Göster