Bakır Çağı'ndan Bugüne Akıncılar
Bakır Çağı'na kadar uzanan köklü tarihi ile Akıncılar ilçesi, sayısız medeniyetin çatısı altında zamana şahitlik etmiştir. Evliya Çelebi'nin kitabelerinden anlaşıldığı kadarıyla yöre, bağlık bahçelik Ermenilerin yaşadığı bir köydür. Osmanlı Dönemi'nde bölge ikiye ayrılmıştır; yukarı Ezbider, aşağı Ezbider. Ezbider isminin kökeni rivayete göre bölgede keçi besleyerek hayatına devam eden Türkmen boylarının orman içinde kalan alanları tarla olarak kullanması sonucu, iklim sebebiyle ekilen mahsullerin hiç işlenmemiş bu topraklarda ilk yıllarda çok az ürün veriyor olması sonucunda bölgeyi "Az-biter" ismiyle anmaya başlamışlardır. Zaman içinde ses kaymasına uğrayan "Azbiter" bölgesinin "Ezbider" olarak telaffuzudur.
1962 yılında değişen ismiyle 1990 yılında Akıncılar ilçe belediyesi olarak devam etmiştir. Şebinkarahisar İsyanı ile Osmanlı Devleti bölgede denetimi arttırmak için yerleşik Ermenileri farklı bölgelere zorunlu göç ettirmiş ve sonraki yıllarda çok fazla yatırımın da yapılmaması ile tarihin miraslarını koruyamamış Akıncılar ilçesi tüm bu olumsuzluklara rağmen pek çok kalıntıyı günümüze taşıyabilmiştir.
Akıncılar Otelleri
Fiyat performans açısından çok avantajlı, aynı zamanda işletme sahiplerinin misafirperver davranışlarıyla sizleri kendine hayran bırakarak yuvanızın sıcaklığını aratmayacak. Akıncılar otelleri ile fiyat pazarlığı için şimdilik sadece HotelForex.com sitemizde yer alan fiyat pazarlığı butonu aracılığı ile iletişime geçebilirsiniz.
İl belediyesi olarak Sivas'a bağlı olsa da Karadeniz Bölgesi'ne yakınlığı sebebiyle kültürel anlamda coğrafi öğelere paralel özellikler göstermektedir. Hatta Karadeniz'in sahil ilçelerinde halk tarafından bu ilçe Ekinciler olarak anılmaktadır. Her ne kadar son yıllarda tek tipleşmeye başlamış olsa da kemençe kültürü oldukça yaygındır.
Akıncılar Gezilecek Yerler Listesi
Abdurrahman Köyü Cami: Bölgenin en önemli dini yapılarından biri olan Abdurrahman Köyü Cami, girişi ve mihrabı ile Osmanlı Mimarisi örnekleri sergilemektedir ve tarihi eser olarak 2013 yılında tescili yapılmıştır.
Delikli Taş: Giriş bölümü iki metre çapında olan mağara gezginler ve maceraperestler için unutulmaz bir anı vaat ediyor. Hakkında henüz bir araştırma yapılmamış, sırları kendinde saklı bu mağaranın bir tünele bağlandığı düşünülüyor. Yerel insanlar mağaraya henüz hiç kimsenin girmediğini iddia ediyor. Bu sebeple kimin ne için bu mağarayı yaptığını bilen kimse bulunmuyor. Bir yeraltı tüneli olarak yakınlardaki bir kilisenin acil çıkış kapısı olabileceği düşünülen mağaranın ilk giriş kapısından 8 metre sonra yer altına giden oldukça küçük bir delik daha vardır.
Göllüce Köyü Kilisesi (Abana Kilisesi): 2009 yılında kültür varlığı olarak tescili ilan olmuş, eski adı ile Abana Kilisesi 1800'lü yıllara tarihlenmiştir ve Ermeniler tarafından inşa edildiği düşünülen dikdörtgen planlı bir yapıdır. Tam anlamıyla korunamamış olsa da kalan izlerin ışığından kapıların yuvarlak kemerli, apsisin iki yanında papaz hücreleri olan haç motifleri ile süslü ancak ne yazıktır ki kaçak define avlarına kurban gitmiş kilisenin bu güne oldukça küçük bir kısmı sağ ulaşabilmiştir.
Bahattin Şeyh Türbesi: Sadece kendi yerelleri tarafından değil, yakın il, ilçe ve köylerden ziyaretçilerin akınına uğrayan türbenin en büyük özelliği cilt ve mide rahatsızlıkların şifa olduğu düşünülen ve her mevsim 25 derece sıcaklığını koruyabilen türbenin hemen kenarından, yer altından çıkan sudur. Türbenin yakınlarında Akıncılar gezi rotası oluştururken dâhil edebileceğiniz Roma-Bizans dönemine ait bir kale yıkıntısı da mevcuttur.
Aşağı Yeni Köy Hamamı: 19.yüzyıl sonuna tarihlenen mimari yapısı ile moloz taş doldu duvar tekniği ile inşa edilmiş, köy merkezinde konumlanmış hamam, hala kullanılabilir durumdadır. Bir şahsın özel arazisi içerisinde yer almaktadır.
Kılıçkaya Baraj Gölü: Gölün bir kısmı ilçe topraklarına dâhil olduğundan yerel halk burayı mesire alanı olarak kullanmakta, çocukların şen kahkahaları, kuşların cıvıltıları insana huzuru vaat etmektedir.
Daha Fazla Göster