Akhisar
M.Ö. 24 yılına kadar Amazon komutanlarından Thyateira'nın adıyla anılan Akhisar, sokaklarında gezinirken sizi adeta antik çağlara geri götürecektir.
Manisa’nın ilçesi olan Akhisar, geçmişten günümüze kadar Hititler, Akadlar, Lidyalılar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Saruhanlılar ve Osmanlı İmparatorluğu gibi pek çok uygarlığın hakimiyeti altına girmiştir. Hem bu kadar çok uygarlığa ev sahipliği yapması nedeniyle kültürel mirasları hem de doğasıyla sizin de gönlünüzde taht kuracaktır.
Akhisar Otelleri
Tatilinizde, doğa, yerel kültür ve yerel lezzetler hakkında yeni yerler keşfetmeyi istiyorsanız Akhisar’ı mutlaka listenizin başlarına yazmalısınız. Sadece yol üstü köfte yeme durağınız olarak değil bütçenize uygun otel seçenekleriyle de bu güzel ilçede konaklayarak buranın tarihini de yaşamalısınız. En uygun Akhisar otel fiyatları için Hotelforex.com’da yer alan Akhisar otel fırsatlarını inceleyebilir ve otellerle pazarlık edebilirsiniz.
Akhisar’da Gezilmesi ve Görülmesi Gereken Yerler
Akhisar Müzesi: Akhisar Müzesi’nde, arkeolojik döneme ait fosiller, el aletleri, M.Ö. 3000 ila 6000 yıllarına ait yortan seramikleri, M.Ö. 500 ila 700 yıllarına ait seramikler ve yine Helenistik döneme ait seramikler, yağ kandilleri, cam eserler, lir çalan Eros, aslan başlı küpe, ile Herakles mührü, altın yüzük, kolye, iğne, Hıristiyanlık Dönemi’ne ait olan günlük yaşamın içinde kullanılan alet ve eşyalar, Osmanlı zamanında kullanılmış olan gaz lambaları, yine günlük yaşam içinde kullanılmış eşyalar, tabanca ve tüfekler ile çeşitli büyüklükte kılıçlar ile birlikte yöresel kıyafetler ve bölgeye ait el işi halılar sergilenmektedir.
Çağlak Boğazı: Akhisar’a bağlı bir köy olan Kargın Köyü civarındaki mesire alanı, çam ağaçları, zeytin ağaçları ile kaplı olan Çağlak deresinin geçtiği boğazdır. Yıllardır sürdürülen her yıl Mayıs ayının birinci ve ikinci haftası geleneksel olarak festival zamanıdır.
Çağlak Deresi: Çağlak Deresi, Akhisar’a bağlı olan Kargı Köyü yakınından geçmektedir. Bu derenin etrafı çam ve zeytin ağaçlarıyla zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Bu nedenle yüksek derecede kaliteli bir oksijene sahip olan bir bölgedir. Burada bulunan mesire alanında ailenizle şehrin keşmekeşinden uzak taptaze havasıyla bir süreliğine de olsa kendinizi yenileyebilirsiniz.
Tepe Mezarlığı: Tepe Mezarlık olarak adlandırılmış ören yerinde de bir kısmı bulunan ve Akhisar’ın çeşitli bölgelerine dağılmış olan Thyateria antik kentine ait pek çok kalıntı vardır. Yapılan arkeolojik kazılarda bir adet ana bina ile bu binanın etrafında ana kısımla bağlantılı pek çok mekan ortaya çıkarılmıştır.
Hastane Höyüğü: Akhisar’ın en eski yerleşim yerlerinden olan Hastane Höyüğü’nün yapılan araştırmalarda ilk tunç çağının ilk evresinden bu yana kullanılmış bir yerleşim alanı olduğu bulunmuştur.
Zeynelzade Kütüphanesi: Zeynelzade Hacı Ali Efendi tarafından inşa edilen Zeynelzade Kütüphanesi, tavanı kubbeyle örtülü kare şeklinde olup ön tarafında 3 bölümden oluşan revak bulunmaktadır. Kütüphanenin içerisi ve esasen kubbenin iç yüzeyinde süslemeler ve bu süslemeleri oluşturan içi değişik meyvelerle dolu tabaklar o zamanın süsleme anlayışını yansıtması açısından dikkat çekicidir. Zeynelzade Halk Kütüphanesi’nde 923 adet kitap yer almaktadır. Bu kütüphane aynı zamanda Akhisar’daki ilk kütüphane olma özelliğini taşımaktadır. Bu kütüphanedeki eserlerin tümü el yazmasıdır. Bu el yazması kitapların arasında Katip Çelebi’nin "Keşfüzzünun" gibi pek çok değerli eser de yer almaktadır.
Akhisar Gölet Park: Pek çok yerel ve ulusal firmanın stant kurduğu, sosyal aktivite adına değişik alanlarda oyun ve spor müsabakaları, konserler, imza günleri gibi birçok etkinlik yer almaktadır.
Akhisar’da Ne Yenilir?
• Akhisar Köftesi
• Şevketi Bostan
• Börülce Tarator
• Simit Ekmeği
• Keşkek
• Katmer mutlaka tatmadan tatilinizi bitirmemeniz gereken Akhisar lezzetlerindendir.
Daha Fazla Göster