Ağın
Tahmin edilen odur ki bölgedeki yüksek kireçli toprak yapısı sebebi ile toprağın beyaz olması yöreye "Ağ-yurt" anlamına gelen "Ağın" ismini kazandırmıştır. İlk yerleşimin Yontma Taş Dönemi'ne tarihlendiği Ağın'da Keban Barajı yapımı öncesinde başlanan kazılarda bulunan kalıntılar Bizans İmparatorluğu, Romalılar, Osmanlılar gibi hükümdarlıklara ait eserler bulunmuştur. Özellikle Romalılar tarafından korunması gereken bir sınır olduğunu düşündüğümüz yöre, Kale Karakolları ile döşelidir. Bu Romalılara bölgeyi rahatça denetleme fırsatı vermiştir.
Adeta bir yarımada özelliğine sahip Ağın, Keban Baraj Gölü'nün ona verdiği bu harika özellik sayesinde oldukça yumuşak bir iklime sahiptir. Bölgenin tarım alanlarının büyük kısmı bu ilçededir. Bu durum yaz aylarında ilçe nüfusunun artmasına sebebiyet verir. Bin bir güzel rengi ile sizleri de mest edeceğini düşündüğümüz ilçe çok büyük olmamasına karşın birkaç kez ziyaret etmeye değer niteliktedir. Eğer gözlerden uzak, sessiz sakin bir tatil planı yapıyorsanız Ağın otelleri aramanızı hotelforex.com aracılığıyla yapabilir, fiyat bilgisi alabilir, rezervasyon yaptırabilir, kafa dinlemek için kendinize yarattığınız bu fırsatı gelecekte sıkça anlatacağınız bir anıya dönüştürebilirsiniz.
Ağın Gezilecek Yerler Listesi
Ağın Nekropolü: 1971 yılında tamamlanan kazı çalışmaları ardından bir kısmının Keban Baraj Gölü Suları altında kaldığı Ağın Nekropolü, M.Ö.2000'li yıllara tarihlenmiş, Roma Dönemi'ne ait olduğu düşünülmüştür. Nekropolde bulunan diğer eşyalardan bazıları; altın bilezikler, yüzükler ve dönemin krallarına ait bazı sikkelerdir. İçinde bulunduğu vadinin yamacı kolay oyulabilecek kalkerli bir yüzeye sahip olduğu için mezarlık alanı olarak kullanıldığı düşünülmekte, aynı zamanda mezarların üstü plaka taşlardan yapılmış kapaklarla örülü vaziyettedir.
Hastek Kalesi: Kaleye ulaşımın tek yolu bir sandal veya kayık yardımıyla Keban Baraj Gölü üzerindendir. Bu kalenin yapılan araştırmalarla Roma İmparatorluğu'nun doğu uç karakolu olduğu belirlenmiş, yine tahminlerle yürütülen araştırmalar Türk ve Bizans akınlarından korunmak için Roma krallarının bu kaleyi yaptırdığını işaret etmektedir. Hastek Kalesi'ni ünlü hale getiren sadece bu normalden farklı mimarisi değil, aynı zamanda bir kaya üzerine yazılı hüzünlü satırlardır. Berlin asıllı tarihçi Haunt tarafından çözümlenen bu buluntu, toplam on bir satırdan oluşmakta ve Latincedir. Şiirsel bir anlatımla kaleme dökülmüş yazıt içeriği anlaşıldıktan sonra Kral Aeimaries'in eşi öldükten sonra onun adına yazmış olduğu bir eser olduğu anlaşılmıştır. On bir satırlık bu yazının içeriği şöyledir; "Bilinsin ki bu mezarda Athenais yatıyor. Uzak diyarlardan evlendiğimiz için yanıma gelen eşime ait bu mezarın önünden geçip ona bir çiçek bırakan herkesi Tanrı bağışlasın. Mezar için bir kötülük düşünen olursa Tanrı'nın laneti onunla olsun."
Roma Devri'nden Kalan Mezarlar: Anlaşılan odur ki Roma İmparatorluğu Doğu sınır ucunun büyükçe bir bölümü bu nekropollere ayrılmıştır. Bununla birlikte her ne kadar Roma Dönemi'ne tarihlense de bu kaya mezarlar Urartu mimarisi ile de benzeşmektedir. Bölge sit alanı olarak tescillenmiş, arkeolojik kazı çalışmalarının yapılması için gerekli girişimler başlatılmıştır.
Sülük Gölü: Uygun bir tarihte gittiyseniz göl kıyısında kamp yapma olanağı da sunan Ağın Sülük Gölü, adeta saklı bir bahçe, gizli bir cennettir. Ben pek kamp insanı değilim diyorsanız Ağın otelleri için hotelforex.com aracılığı ile arama yapabilirsiniz. Yerel halk tarafından da sıkça tercih edilen göl kıyısı bankları, barbeküleri ve çeşmeleri ile aynı zamanda bir mesire alanıdır.
Belki sadece bir kaçamak için, belki balayı planınız için, belki gezgin ruhunuzla yaptığınız Ağın gezi planı sonrasında cebinize birer avuç Ağın leblebisi doldurmadan dönemeyeceğinize eminiz. O yüzden siz siz olun buradaki leblebinin tadına bakmayı ihmal etmeyin.
Daha Fazla Göster