ANTİK DÜNYANIN MERKEZİ: ADIYAMAN
Nemrut için, güneşin en güzel doğduğu yer denir. Eh, her yıl bu gün doğumunu, insanlık tarihi kadar eski bu coğrafyayı koruyormuşçasına dikilen dev tanrı ve kral heykellerini görmeye Adıyaman’a, Nemrut Dağı’na gelen binlerce turist, yanılıyor olamaz değil mi?
Sadece bu değil elbette; dinler tarihinde de adı geçen pek çok türbe ve mezara, sayısız antik dönem medeniyetine, muhteşem doğal güzelliklere ve binlerce yıllık bu kadim kültürden beslenen lezzetli bir mutfağa ev sahipliği yapan Adıyaman, hayatınızda bir kez olsun mutlaka görmeniz gereken bir yer.
Her gün yapılan düzenli uçuşlarla rahatlıkla ulaşabileceğiniz Adıyaman’da; gözde bir turizm merkezi olmasından dolayı, her türlü lüks ve konforu bulabileceğiniz Adıyaman merkez otellerinde konaklayabileceğiniz gibi, Nemrut Dağı eteklerindeki Karadut Köyü’nde ve Kahta’da bulunan Adıyaman otellerinde de kalabilirsiniz.
Adıyaman otel fiyatları, konfordan ve misafirperverlikten ödün vermeden, her bütçeye uygun seçenekler sunmaktadır.
ADIYAMAN’DA NEREYE GİDİLİR, NE YAPILIR, NE YENİR
Adıyaman’da, tereddütsüz görmeniz gereken ilk yer, tabii ki Nemrut Dağı’dır. Komagene Uygarlığı’nın en önemli tarihi yapıları, dağın tepesinde yer alan Antiochos Tümülüsü ve dev heykellerdir. Yaklaşık 1 kilometrelik bir yürüyüşle ya da tercih ederseniz, eşeklerin sırtında ulaşabileceğiniz, 2150 metre yükseklikte bulunan Grekçe yazılar çözümlendiğinde, “Ben Kommagene kralı 1. Antiochos, gerçekten Tanrılara layık bu heykelleri ben diktirdim” yazdığı görülmüş.
Tümülüsün hemen önündeki heykellerin bir kısmının kafaları öndeki terasa yuvarlanmış durumda. Gövdeleri ise 10 metre kadar yukarıda, koltuklara oturmuş halde sıralanıyorlar. Bu heykeller, Apollon, Mitra, Hermes, Ares ve Kral Antiochos gibi antik dönem kral ve tanrıları için yapılmış. Tabii bu muazzam heykel ve kalıntıları görmeden önce, dillere destan gün doğumunu da mutlaka izlemelisiniz. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Nemrut Dağı ve ören yerlerinden çıkarılan eserleri görmek için, Adıyaman Müzesi’ne de uğramayı ihmal etmeyin.
Roma dönemi eserlerinden olan Cendere Köprüsü’nü; Taşgedik Köyü’ndeki Haydaran Mezarları’nı; Antik Roma dönemine ait olan ve nekropol alanında 200’den fazla kaya mezarı bulunan Perre Antik Kenti’ni; Aziz Paul Manastırı’nı; Dulkadiroğulları Beyliği tarafından inşa edilen, hala ibadete açık olan Adıyaman Ulu Camii’ni ve Atatürk Barajı’nı gezi rotanıza mutlaka eklemelisiniz.
Binlerce yıllık bir tarihin üzerinde yükselen Adıyaman’da, bu kültür ve tarihi birikiminden beslenen zengin bir mutfakla karşılaşacaksınız. Hiç şüphesiz ilk denemeniz gereken, meşhur Adıyaman Tavası olmalı.
Ayrıca; soğan ve köfteyle pişirilen Ebuzer Giffari Kebabı, patlıcanla hazırlanan Dövmeç, Besni Tavası, bulgur, nohut ve kırmızı etle hazırlanan Basalla’yı da mutlaka denemelisiniz. Adıyaman, ana yemeklerin yanında sunulan farklı lezzetleriyle de ünlüdür.
Yöreye özgü Yarpuz Mancası, Pirpirim ve kabak, marul, yarpuz ya da pirpirimle hazırlanan cacıklar bunlardan sadece bir kısmı. Yemek sonrasında da Tene, Şillik, Kesme ve Burma Tatlısıyla tatlı bir nokta koyabilirsiniz.
Hediyelik alışverişi için ise ilk seçenek, Kapcami Mahallesi’ndeki Oturakçı Pazarı olmalı. Burada geleneksel Pişnik ve Alikan halılarını, kilimler, geleneksel nakışlı motifler ve heybelerle birlikte, Nemrut Dağı heykellerinin minyatürlerini de bulabilirsiniz. Besni İlçesi’ndeki pazardan Besni Üzümü, Cevizli Sucuk, Fıstıklı Muska, Kesme ve pekmez almadan da dönmeyin.
YAPMADAN GİTMEYİN
- Nemrut Dağı’nda gün doğumunu izleyin. Tümülüsü ve dev kral ve tanrı heykellerini görmeden dönmeyin.
- Perre Antik Kenti’ni mutlaka ziyaret edin.
- Adıyaman’ın sayısız kazı alanından çıkartılmış nadide eserleri görmek için Adıyaman Müzesi’ne mutlaka uğrayın.
- Haydaran Mezarları’nı ve Cendere Köprüsü’nü görülecekler listenize dahil edin.
- Adıyaman’ın, başta Adıyaman Tavası olmak üzere, binlerce yıllık tarihinden süzülerek gelen zengin lezzetlerini deneyin.
- Oturakçı Pazarı’ndan geleneksel el sanatı ürünlerinden ve halılarından alın.
Daha Fazla Göster