GEÇTİ BOR’UN PAZARI, SÜR EŞEĞİ NİĞDE’YE
Çoğumuz, hayatımızda bir kez olsun bu meşhur deyimi kullanmışızdır. İş işten geçip fırsatların kaçtığını ifade eden bu deyimin nasıl çıktığı konusunda pek çok farklı rivayet var. Kimi; uğradığı haksızlıklar yüzünden kırılan umutlarını anlatmak isteyen şair Namdar Rahmi’ye, kimi de; yol kenarında uyuyakaldığı için Bor Pazarı’nı kaçıran bir köylünün halini görenlere atfeder bu deyimi. Kaynağı ne olursa olsun, Anadolu kültürünün yazılı olmayan hazinelerinden sadece birisidir bu söz. Siz yine de fırsatları kaçırmayın, hem Bor’un pazarına hem de Kapadokya Bölgesi’nde bulunan, 10.000 yıllık bir tarihe ve muhteşem doğal güzelliklere sahip Niğde’ye mutlaka uğrayın.
Zengin tarihi, doğal güzellikleri ve termal kaynakları ile geldiğinize pişman etmeyecek Niğde’de; yıl boyunca hizmet veren konforlu Niğde merkez otellerinde konaklayabilirsiniz. Niğde otellerinin büyük bir kısmı şehir merkezinde yer almaktadır. Niğde otel fiyatları ise sunduğu konfor ve hizmete göre farklılık göstermekte ve her bütçeye uygun seçenekler sunmaktadır.
NİĞDE’DE NEREYE GİDİLİR, NE YAPILIR, NE YENİR
Niğde’yi ve yöresini gezmeye, şehrin sembolü olarak kabul edilen Niğde Kalesi’nden başlayabilirsiniz. Ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmeyen kalenin MÖ 8. yy’da yapıldığı tahmin edilmekte. 1740 yılında, Sadrazam İshak Paşa tarafından onarılan kalenin burçlarından birinde bulunan ünlü saat kulesini de gördükten sonra, kalenin bulunduğu tepede yer alan ve 1223 yılında, I. Alaaddin Keykubat adına yaptırılan ve Anadolu Selçuklu camilerinin en iyi örneklerinden sayılan Alaaddin Camii’ni de görmelisiniz. Bu caminin ünlü olmasının nedeni ise kapı girişindeki süslemelerin, uygun ışık geldiğinde bir kadın başı siluetini almasıdır. Efsaneye göre camiyi yapan taş ustası, sancakbeyinin kızına umutsuz bir aşkla bağlıdır. Vuslata eremeyeceğini bildiği için de aşkını taşa işlemeye karar verir. İşte bu yüzden, sevdiği kızın yüzünü, güneşle beraber aydınlansın diye caminin giriş kapısına işler.
Merkeze 9 km uzaklıkta bulunan Gümüşler Manastırı, Kapadokya Bölgesi’nin, günümüze kadar korunabilmiş en büyük manastırlarından biridir. Meryem Ana’nın gülümsediği ilk freskin yer almasıyla farklı bir üne de sahiptir. Ardından, Bahçeli Kasabası’nda bulunan ve rivayete göre, Kleopatra’nın süt banyosu yaptığı havuz olarak bilinen Roma Havuzu’nu da mutlaka görmelisiniz. Roma döneminin en iyi işçiliklerinden birine sahip havuzu gördükten sonra, bölgeyi çevreleyen yemyeşil ağaçların altında bir mola verebilirsiniz.
Tarih öncesi dönemden Hititlere kadar pek çok uygarlığın izlerinin bulunabileceği, ünlü Hitit kralı Warpalawa’nın da hüküm sürdüğü Tyana Ören Yeri ve Su Kemerleri ve Niğde’nin zengin tarihinin nadide örneklerini bulabileceğiniz Niğde Müzesi’ni de mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Niğde, tarihi eserleri kadar doğal güzellikleri ve termal kaplıcalarıyla da ön plana çıkan bir şehir. Nar Köy yakınlarında bulunan ve bir krater gölü olan Narlıgöl Kaplıcası, suyu kükürtlü olduğu için Acıgöl olarak da bilinir. Bu gölün bir başka özelliği de suyu azaldığında kalp şeklini almasıdır. Ne kadar da aşk dolu bir şehir değil mi? Bunun yanında, her yıl yüzlerce insanın tedavi amaçlı ziyaret ettiği ve berrak suyuyla dikkat çeken Çiftehan Kaplıcası da görmeniz gereken yerlerden.
Bolkar Dağı’nın 2.650 metrelik zirvesinde bulunan muhteşem Karagöl ve Çinili Göl, doğa yürüyüşü yapmak için ideal bir rota olacaktır. 1995 yılında milli park ilan edilerek koruma altına alınan Aladağlar Milli Parkı; bulutların üzerinden güneşin doğuşunu ve batışını izleyebileceğiniz 3756 metrelik Demirkazık Dağı’na, Yedi Göller’e, dağ keçilerine, yaban domuzlarına, kurt, sansar ve çakallara da ev sahipliği yapmakta.
Niğde’nin, göreni şaşırtan tarihi ve doğal güzelliklerini gezip gördükten, efsanelerini dinledikten sonra sıra geldi Niğde’nin yöreye özgü lezzetlerine. Oğma, Mangır Çorbası ya da Arabaşı Çorbası’yla başladıktan sonra, Kuskus, Mazaklı Köftesi ya da Ayva Boranası’yla devam edip ziyafetinize, Kaygana, Burma Tatlısı, Kaymak Tatlısı ya da Halveter Tatlısı’yla son verebilirsiniz. Yemeğin yanında meşhur Niğde Gazozu’ndan da içmeyi unutmayın.
Niğde’nin balı ve pekmezinin, kendine has bir tadı olan elmasının da ünlü olduğunu hatırlatalım.
YAPMADAN GİTMEYİN
- Niğde Kalesi’ne çıkıp Saat Kulesi terasında Niğde’yi izleyin.
- Efsanevi bir aşkın eseri olan, üzerine güneş ışığı vurduğunda ortaya çıkan, Alaaddin Camii’nin kapısına işlenmiş ünlü kız suretini seyredin.
- Ak Medrese’nin avlusunda bir çay için ve taş işlemelerini inceleyin.
- Meşhur Niğde Gazozu’ndan ve dünyaca ünlü Niğde elmalarından mutlaka tadın.
- Selçuklu Devleti’nin ilk kadın valisi olan Hüdavent Hatun’un türbesine uğrayın.
- Aladağlar Milli Parkı’nın muhteşem güzelliğinin keyfine varın.
- Narlıgöl ve Çiftehan Kaplıcaları’nda bir huzur ve sağlık molası verin.
- Meşhur Bor Pazarı’nı dolaşın ama sakın geç kalmayın.
ShowMore